İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
(Initiative zur Förderung von Sprache und Bildung e.V.)
ISSN 2194-2668


Die Gaste, SAYI: 25 / Ocak-Şubat 2013

Aşağı Saksonya Seçimleri
20 Ocak 2013

Aşağı Saksonya Seçimi '13






    7.913.502 kişinin yaşadığı Aşağı Saksonya seçimlerinde 6 milyon seçmen 20 Ocak’ta sandığa gidiyor. Son yapılan seçim anketleri SPD ve Yeşiller’in önde olduğunu gösteriyor. CDU ve FDP seçimleri kazanmaları durumunda koalisyon ortaklığını sürdürmeyi hedeflerken, SPD ve Yeşiller yeni hükümeti kurmayı amaçlıyor.
   

2003
Eyalet Meclisi

%

2005
Federal Meclis

%

2008
Eyalet Meclisi

%

2009
Federal Meclis

%

Seçmen Sayısı

6.023.636

 

6.083.041

 

6.087.297

 

6.112.110

 

Oy Kullanan

4.036.017

 

4.828.902

 

3.476.112

4.482.349

 

Seçime Katılım Oranı

 

67,0

 

79,4

 

57,1

 

73,3

CDU

1.925.055

48,3

1.599.947

33,6

1.456.742

42,5

1.471.530

33,2

SPD

1.330.156

33,4

2.058.174

43,2

1.036.727

30,3

1.297.940

29,3

FDP

323.107

8,1

426.341

8,9

279.826

8,2

588.401

13,3

Bündnıs 90/Dıe Grünen

304.532

7,6

354.853

7,4

274.221

8,0

475.742

10,7

Die Linke.

21.560

0,5

205.200

4,3

243.361

7,1

380.373

8,6


   
     
    Aşağı Saksonya’da seçim kampanyaları ve parti programlarında enerji, asgari ücret, üniversite harçlarının kaldırılması, çocuk yuvalarının sayısal artışı, sığınmacıların durumu, liselerin bugünkü şekliyle korunması, nitelikli işgücü açığı gibi belli başlı konular ağırlıkta. Göçmenleri de yakından ilgilendiren politik hedefler, partilerin 2013 seçim programlarında farklı yönleriyle ele alınıyor.
    CDU
    Aşağı Saksonya’da 2003 ve 2008’de hükümeti kuran ve 2010’da Christian Wulff’un Almanya Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, David McAllister’i Eyalet Başbakanlığına getirerek yoluna devam eden CDU, nitelikli işgücü gereksinimini karşılamak amacıyla AB dışından gelenler için mavi kart çıkarttığını ve asgari ücret yerine, ücret alt düzeyinin işveren ve sendikalar arasında kararlaştırılması gerektiğini seçim programında öne çıkarıyor. CDU, gymnasiumların olduğu gibi korunmasını, çocuk yuvası oranlarının artırılmasını, förderschule uygulamasına devam edilmesini ve müslüman çocukların entegrasyonu için Almanca islam din derslerinin verilmesini eğitim politikalarının hedefleri olarak belirliyor. Şeçim programında, “Entegrasyon Faaliyet Programı” hazırlandığı ve Almanca yeterliğinin desteklenmesi için erken yaşta dil tanılaması uygulandığı ifade edilirken, kökendilinin (anadilinin) çocuk gelişimi, entegrasyon ve ikinci dil edinimi açısından belirleyici bir rolü olduğu yorumuna yer veriliyor.
    SPD
    2003’ten sonra ilk kez hükümet olma şansı yakalayan SPD, bu seçimde dayanışmacı toplum, adil bir iş için adil ücret ve üniversite harçlarının kaldırılmasını özel amaçları olarak öne çıkartıyor. SPD seçim programı, aile ve iş yaşantısının bağdaştırılabilmesi için çocuk yuvaları, kreş ve okullarda sunulan olanakların yaygınlaştırılması ve genişletilmesini öngörüyor. Eğitimin yaşamdaki önemi nedeniyle toplumsal kökenlerinden bağımsız olarak tüm çocuk ve gençlere eşit başlangıç fırsatları sağlanacağının ve çocuk yuvası sayısı ve personelinin gereksinimi karşılayacak biçimde düzenleneceğinin yer aldığı program metninde diğer politik hedefler olarak, kiralık işçi uygulamalarının yeniden düzenlenmesi ve süreli iş aktlerinin sınırlandırılması, engelli ve engelli olmayan insanların birlikte yaşaması, öğrenmesi ve çalışması için Aşağı Saksonya’nın içselleyici bir eyalete dönüştürülmesi, eyalette yaşayan göçmenler için bir hoşgörü kültürü yaratılması, göçmen çocuklarının ekren eğitim ve Almanca öğrenim olanaklarına erişmesinin sağlanması yer alıyor.
    BİRLİK 90/YEŞİLLER
    Geçen seçimlere kıyasla oy oranını arttırması beklenen BİRLİK 90/YEŞİLLER Partisi, her zaman olduğu gibi, yenilenebilir enerji, nükleer santral ve atıkları gibi geleneksel konularının yanı sıra eğitim, toplumsal yaşam ve ekonomi alanlarında yeni düzenlemelere gitmeyi amaçlıyor. Seçimlere katılımı genişletmeyi ve yaş sınırını düşürmeyi planlayan Yeşiller, eğitim politikaları kapsamında uzun süreli birlikte öğrenimin güçlendirilmesini, üniversite harçlarının kaldırılmasını, herkes için nitelikli tamgün okul uygulamarını ve yeni tümleç okulların (gesamtschulelerin) kurulmasını zorlaştıran engellerin kaldırılmasını hedefliyor. Tüm okulların içselleyici okullara dönüştürülmesi, okul türlerinde 11. sınıftan başlayan lise bölümleri oluşturulması ya da liselerle sıkı bir işbirliği içinde olması bu hedefler arasında yer alıyor. Yeşillerin “Leitkültür” kavramını reddettiği ve entegrasyon karşıtlığı tartışmalarının toplumsal birlikteliğe zarar verdiğini açıkladığı seçim programında, kamu kuruluşlarının kültürlerarası açılıma gereksinimi olduğu ve entegrasyondan sorumlu bir müsteşarlık oluşturulacağı belirtiliyor. Seçim programında yer alan diğer belirlemeler özetle şunlar: Neo-nazi NPD ve yandaş örgütlerinin yasaklanması, faşizmle mücadele, göçmenlerin iki vatandaşlıktan birini tercih etmeye zorlanmamaları, çifte vatandaşlık hakkı, çokdilliliğin kökendili dersleri olarak desteklenmesi ve daha fazla göç kökenli öğretmenin istihdam edilmesi.
    DIE LINKE.
    Özellikle yasal asgari ücret ve sığınmacı haklarının korunması taleplerini yıllardır federal ölçekte siyasi gündemde tutan DIE LINKE, Aşağı Saksonya seçim pragramında da bu ve benzeri konulara yer veriyor. Bertold Brecht’ten bir alıntıyla başlayan programda ağırlıklı konu sosyal ve demokratik hakların genişletilmesi. Hartz IV ödeneklerinin arttırılmasını amaçlayan DIE LINKE, “Niedersachsencard” adı altında düşük gelirlilerin kültürel yaşama katılmasını kolaylaştıracak bir uygulama ve kiralık işçiliği kaldıracak bir düzenleme hedefliyor. Göçmenlerin kültürel girişimlerinin toplumsal entegrasyona katkısı nedeniyle desteklenmesi öngörülen programda, çocukların yuvaya gitme hakkının hemen uygulanması ve okul harçlarının kaldırılması talep ediliyor. DIE LINKE’nin diğer amaçları, engelliler için förderschulelerin feshedilmesi, genel eğitim okullarınca içsellenmesi, 10’dan fazla işçi çalıştıran işletmelerin yasal çırak eğitme zorunluluğu, sığınmacılar dahil tüm göçmenlerin vatandaşlığa alınmasının kolaylaştırılması, çocuk yuvalarında ve okullarda anadili derslerinin verilmesi, kamu kuruluşlarında göçmen istihdamının toplumdaki oranlarına uygun hale getirilmesi, kültürlerarası konulardan sorumlu dairelerin ve ırkçılıkla mücadele birimlerinin oluşturulması ve desteklenmesi olarak belirleniyor.
    FDP
    Aşağı Saksonya seçimlerinde mevcut hükümetin devamı FDP’nin %5 barajını geçmesine ve alacağı oy oranına bağlı görünüyor. Hür Demokratlar seçim kampanyalarında bütçe borçlanmasına son verilmesi, orta sanayinin güçlendirilmesi, gymnasiumların korunması ve desteklenmesi gibi başlıkları öne çıkartıyor. 2013/14 okul yılında içselleyici eğitime geçilmesi gerekti- ğinden, bu geçişin başarılı olması için çaba gösterileceği belirtilen FDP programına göre, iyi işleyen förderschuleler desteklenecek ve aileler bu okul ya da genel eğitim okulları arasında yapacakları tercihte bilgilendirilecek. Çocuk yuvalarının uzun vaadede ücretsiz olmasını isteyen FDP, ekonominin nitelikli işgücü gereksinimi duyduğu alanlar için, 5 yıl Almanya’da çalışma koşuluyla bir “göçmen bursu” oluşturmayı hedefliyor. İnsanların kökenini değil, hangi niteliklere sahip olduğunun önemini dikkate aldıklarını vurgulayan FDP, göç ve göç kökenli olmayan daha fazla insanın öğretmenlik mesleğine kazandırılması, göçmenlerin ikili eğitim sisteminde varolan fırsatlara dikkatini çekmek, başarılı olmuş entegrasyon kurslarının AB vatandaşı olmayanlara açılması ve bu vatandaşlara yerel seçim hakkı tanınması, yurtdışında edinilmiş diplomaları kabul eden bir eyalet yasasının hemen çıkartılmasını talep ediyor.
    Partilerin bu programlarının göçmenlere yönelik söylemleri, gösterilen birkaç “göç kökenli” adayla dile getirilmektedir. Her zaman olduğu gibi, hangi ölçütlerle belirlendiği pek bilinmeyen bu “göç kökenli” adaylar, doğrudan seçmen durumundaki göçmen toplumuna hitap etmenin aracı olmaktadırlar. Pek çok durumda partilerin “göçmen politikaları”, doğrudan yetkili ve etkili Alman politikacılar tarafından değil de, bu adaylar tarafından dile getirilmektedir. Göçmenlere yönelik toplantılarda parti yöneticilerinin “düşük profilli katılımları” da varlığını sürdürmektedir.
   
    Seçimlerde partilerin gösterdikleri Türkiyeli “göç kökenli” adaylar şunlardır:
    SPD: Mustafa Erkan, Adem Ortaç,
    CDU: Aygül Özkan (Eyalet Sosyal Hizmetler, Kadın, Sağlık ve Entegrasyon Bakanı),
    Birlik 90/Yeşiller: Filiz Polat, Belit Onay,
    DIE LINKE: Gülten Kelloğlu, Yılmaz Kaba.