İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
(Initiative zur Förderung von Sprache und Bildung e.V.)
ISSN 2194-2668


Die Gaste, SAYI: 26 / Mart-Nisan 2013

Almanya’da
22 Eylül 2013 Günü
Genel Seçim Var!
Korku, Popülizm ve Sessizlik

Merkel-Steinbrück




    Genel seçimlere altı ay kala hiç bir partiden çıt çıkmıyor! Sanki bu yıl seçim yokmuş gibi! Sanki her şey yolundaymış gibi! Hiçbir parti doğru dürüst bir seçim kampanyası başlatmış değil! Hiçbir partinin ağırlık verdiği ya da yoğunlaştığı bir konu yok!
    İtalya’da yapılan seçimlerin ardından Alman partileri de seçimlere daha da temkinli yaklaşıyor. İtalya seçimlerinde iki Palyaço (Berlusconi ve Grillo), Alman ve Avrupa karşıtı söylemleriyle %55 oranında oy topladı. Yunanistan’da geçen yıl yapılan seçimlerde de Alman ve Avrupa karşıtı partiler seçimi kazananlar arasında olmuştur.
    Geçtiğimiz hafta da İsviçre’de üst düzey yöneticilerin yüksek ücret almasının önüne geçilmesini talep eden “Dolandırıcılık Karşıtları” bir halk inisiyatifinin yeterli oranda imza toplamasıyla konu referandumla sonuçlandı. Halkın büyük desteğini almış ve oy kullananların %67,8’i üst düzey yöneticilerin milyonlarca Euro değerinde maaş ve prim almasının engellenmesi için “Evet” demişti. (Yapılan bir ankete göre Almanların %75’i referandum sonucuna olumlu bakıyor).
    Bir diğer olay, Romanya ve Bulgaristan’ın Schengen Birliği’ne katılmasıyla bu ülkelerden gelmesi beklenilen göç dalgasının Almanları bir hayli korkutuyor olması. Berlin Neukölln Belediye Başkanı Buschkowsky, göç etmesi beklenen "Çingene"lerin kriminal olayların çoğalacağını, parkların gecekondulara dönüşeceğini ve fuhuşun ve insan ticaretinin artacağını savundu.
    Görünen o ki, bu “korku ve kaygılar” hararetli seçim kampanyası başlatmasını frenlemiş gibi gözüküyor.Yapılan tek şey ise, popülist bir söylemden öteye geçmemektir.
    CDU “eşcinseller”le ilgili bir konuyu (eşcinsellerin, evlenme ve çocuk edinmede eşitlenmesi) yakalamış gibiydi. Fakat tabandan gelen tepki nedeniyle bu konu hemen kapatıldı.
    Buna karşın SPD de “çifte vatandaşlık” ile bir ısınma turu geçekleştirdi.
    Sol Parti her zaman olduğu gibi sol söylemlerle (asgari ücret, emeklilik yaşının düşürülmesi, menajerler gelirlerinin sınırlandırılması, zenginliğin vergilendirilmesi, adil ücret vs.) yeni seçmen arayışına girmişti. Fakat Anayasayı Koruma Örgütü’nün (Verfassungsschutz) isteğiyle Gregor Gysi’nin dokunulmazlığının kaldırılması (iddialara göre; Gysi, Stasi yöneticileri ile ilişkisi olmadığını, yeminli yazılı ile ifade verdiği fakat bunun doğru olmadığı söyleniyor) Sol Parti’nin bir türlü canlanamamasını da beraberinde getirdi.
    Libareller ve Yeşiller’de de fazla bir hareketlilik yok.
    Bütün partilerin şu ana kadarki tek ortak konusu (elbette seçmenlerin korkusunu gidermeye yönelik olarak) “asgari ücret” söylemi olmuştur.
    3 Mart 2013 itibariyle son durum şöyledir:

Kamuoyu Araştırması