|
12. Sayı / Mayıs-Haziran 2010 |
Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
Yayın Sorumlusu (ViSdP): Engin Kunter
diegaste@yahoo.com
|
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan: “Amacımız iki dilde kaliteli eğitim”
“Almanca ve Türkçe iki dilli eğitim sunacak, kaliteye önem verecek, markalaşacak bir okul kurmak istiyoruz”
“Başbakan Angela Merkel, Almanya’da okul kurma düşüncemize destek vererek, kaliteli bir okul kurulmasından mutlu olacağını söyledi”
Die Gaste: Basından Türkiye ziyareti sırasında, Başbakan Angela Merkel’le Almanya’da okul açmak için görüşme yaptığınızı öğrendik. Öncelikle öğrenmek istediğimiz, nasıl bir okul kurmayı düşünüyorsunuz?
Aydın Doğan: Türkiye’deki Alman Lisesi’nin buradaki uygulaması benzeri bir eğitim kurumu kurmayı düşünüyoruz. Almanca ve Türkçe iki dilli eğitim sunacak, kaliteye önem verecek, markalaşacak bir okul projesi arzusundayız. Sadece Türk çocuklarının değil, Alman veya başka ülkelerden gelen çocukların da okuyacağı bir okul olacak. Bu konudaki araştırmalarımızı başlattık. Okulu iki eyalette birden kurmak istiyoruz. Düşündüğümüz eyaletlerden birisi Hessen, diğeri ise Berlin.
Die Gaste: Bu düşüncenizi Başbakan Merkel nasıl karşıladı?
Aydın Doğan: Başbakan Angela Merkel önce Türkiye’de yaratılan havadan, yani Türk okulları açılsın havasından rahatsız olmuş. Almancayı öğrenmeden, Türkçe okulu neden açıyorsunuz düşüncesindeydi. Ben İstanbul’daki görüşmemizde kendisine hem yüksek kaliteli Türkçe öğreteceğimizi, hem de yüksek kalitede Almanca öğreteceğimizi anlattım. “Hochdeutsch olacak” tabirimi de gülerek ve sempatiyle karşıladı. “Kesinlikle bu tek başına bir Türk okulu şeklinde olmayacak, Alman resmi müfredatına göre eğitim vereceğiz. Ama Türkçeyi ve Türk tarihini de öğreteceğiz. Türkçeyi gerekirse seçmeli ders olarak vereceğiz, isteyenler alsın diye. Çok kaliteli bir okul, bir eğitim kurumu ortaya çıkarmak amacındayız. Alman Lisesi’nin Almanya’daki şeklini kuracağız” deyince çok memnun oldu. Başbakan Merkel sohbetimiz sırasında okul kurma konusunda bizi yüreklendirerek, ”Benim tek başına karar verme yetkim yok. Bizde okul açma konusuna eyalet başbakanları ve eğitim bakanlıkları karar verirler. Almanya’da özel okullara teşvik de veriliyor. Kaliteli bir okul açarsanız, ben de bundan çok mutlu olurum” dedi.. Bizim bu işte birinci meselemiz para kazanmak değil, birinci meselemiz bir sosyal hizmettir. Ama tabii bunun ekonomik devamlılığını da sağlayabilmek için, hayatiyetini devam ettirebilecek şekilde masrafları için okuyanlardan katkı temin etmek gerekecek.
Die Gaste: Bildiğiniz gibi, Almanya’daki Türkiyeli göçmen toplumunun çok ciddi bir eğitim sorunu var. Eğitim için gerekli Almancayı yeterince öğrenemedikleri için başarısız oluyorlar. Bu başarısızlığın yanısıra Türkçeyi de yeterince bilmiyorlar. Biz Die Gaste olarak, anadili temelinde Almanca öğrenmeyi sağlayacak bir programın gerekliliğini anlatmaya çalışıyoruz. Sizin düşündüğünüz okul projesi böyle bir programı gözönünde bulunduracak mı?
Aydın Doğan: Türklerin Almanya’daki birinci meseleleri, uyum sağlayamamaları, entegre olamamaları. Bunun da en önemli nedenlerinden birisi lisan bilgisi, yüksek seviyede lisan bilgisi eksikliği... Almanya’da yaşayan Türkler arasında Almancaya hakimiyet az. Onun için, iyi seviyede Almanca öğrenecek ve iyi seviyede Türkçe konuşacak bir eğitim almaları gerekiyor. Türkiye’ye geldiklerinde de bu çocuklar sıkıntı çekiyorlar; çünkü bu defa Türkçeleri de kırık oluyor. Onun için bizim asıl gayemiz, çocuklara Türkçeyi de iyi öğretmek. Bu çocuklar arasından iyi yetişenler belki bir gün gelecek öğretmenlik bile yapabilecek.
Die Gaste: Duisburg-Essen Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünün ilkokul düzeyinde Türkçe öğretmeni yetiştirme projesi var. Bunun yanında Die Gaste olarak bizim 3-7 yaş grubu çocuklar için anadili öğrenimini sağlayacak bir program önerimiz bulunuyor. Sizin düşündüğünüz okul, ilkokul ve anaokulu bölümlerini de kapsayacak mı?
Aydın Doğan: Bizim düşündüğümüz okul ilk, orta, lise. Ama anaokulunu da buna ilave edebiliriz gerekirse.
Die Gaste: Bugün Almanya’da pekçok özel okul bulunuyor. Sahiplerinin Türk olduğu bazı okullar “yatılı özel okullar”. Özellikle Almanya’nın küçük köy ve kasabalarındaki çocuklar için bu tür yatılı okullar bir umut olarak görünüyor. Okul projenizin içinde bu tür yatılı ve burslu öğrencilere olanak sağlanacak mı?
Aydın Doğan: Okul konusunda Almanya çapında araştırma yaptırıyoruz. Eğitimcilere, uzmanlara soruyoruz. Bunlar arasında Alman eğitimciler de var. Bunların sonunda çıkacak sonuca göre, okulun genel yapısı hakkında bir karar vereceğiz.
Die Gaste: Bildiğiniz gibi, Almanya’da günlük yazılı basında ciddi bir okur kaybı yaşanıyor. Bunda değişik etmenler söz konusu olsa da, Türkçenin yeterince bilinmemesi ve kullanılmamasının da önemli bir etkisi olduğu görülüyor. Siz bu sorunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aydın Doğan: Dünyanın her yerinde yazılı basın tiraj kaybediyor. Özellikle internet ve televizyonla rekabet edemiyor. Almanya’daki Türk basını da biraz daha hızlı tiraj kaybediyor. Bunda lisan bilgisinin önemli etkisi var elbette. İki lisanda yayın yapmaya geçme konusu gündeme gelebilir. Hem Almanca; hem Türkçe, belki ilerde böyle iki dilli bir yayıncılığa geçebiliriz.
Die Gaste: Okul projenizin yanında, Almanya’daki günlük yazılı basının, özellikle de sahibi olduğunuz Hürriyet’in soruna yönelik çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeterli buluyor musunuz?
Aydın Doğan: Yeni nesillerin Türkçe öğrenmeleri konusunda da yayınlar yapılıyor, biliyorum. Ama gazete imkanları içerisinde bu kadarı yapılabiliyor. Aslında eğitim sorunu, okullarla çözülmelidir. Ama gazeteler de buna yardımcı olmaya çalışıyorlar.
Die Gaste: Son olarak, okul projenizi şüphesiz değişik bilim insanları ve eğitim uzmanları ile değerlendiriyorsunuzdur. Bu değerlendirmelerin yanında, geniş katılımlı ve herkese açık toplantılarla okul projenizin tanıtımının yapılmasının ve tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyor musunuz? Ve bu okul projenizi ne kadar bir sürede hayata geçirebileceğinizi düşünüyorsunuz?
Aydın Doğan: 2011 eğitim öğretim yılında hayata geçirebileceğimizi düşünüyoruz. Önümüzde daha bir yıldan fazla bir zaman var. Araştırmalarımız ve çalışmalarımız sonunda durum netleşecek. Tabii böyle bir işi yaparken, toplumun çeşitli kesimlerin temsilcileriyle, uzmanlarla toplantılar yaparak onların görüşlerini de almaya gayret ediyoruz.
Die Gaste: Sayın Aydın Doğan, bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederiz.
Aydın Doğan: Ben teşekkür ederim ve gazetenize ve onu hazırlayan genç ekibinize başarılar dilerim.
Frankfurt, 23 Nisan 2010
Aydın Doğan, kurucusu olduğu “Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesi” öğrencileriyle birlikte
|
|
|