|
|
Die Gaste, SAYI: 16 / Mart-Nisan 2011
|
Göçün 50. Yılında Emek Şenliği
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Almanya’nın Bochum kentinde işgücü göçünün 50. yılı nedeniyle düzenlenen “Türkiye’den Göçün 50. Yılında Emek Şenliği”ne katıldı.
5 Mart 2011 tarihinde Ruhr Kongre salonunda CHP ve DİSK Avrupa Gönüllüleri tarafından düzenlenen şenliğe, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Umut Oran, Osman Korutürk, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Alman Sendikalar Birliği’nden Klaus Matecki, IG Metal Başkanı Klaus Priegnitz ve birçok sivil toplum kuruluşundan temsilciler katıldı.
Almanya ve komşu ülkelerden gelen yaklaşık 5.000 Türkiyeli göçmenlere “Avrupa’daki emekçilere sahip çıkacağız. Artık herkes rahat bir nefes alacak” sloganının yazılı olduğu dev pankart altında seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına Türkiye’deki basın özgürlüğü ve ergenekon soruşturması kapsamında yapılan son operasyonla gözaltına alınan gazetecilerin durumuna ilişkin bir değerlendirmeyle başladı. Kemal Kılıçdaroğlu “12 Eylül ürünü bir parti, 12 Eylül darbecilerinden hesap mı sorabilir. Bu ülkenin yetiştirdiği, halkı doğru bilgilendirmek için çalışan gazetecilerin evini basacaksınız, sonra kalkacaksınız Türkiye’de ileri demokrasi var diyeceksiniz. Bir de milletin gözünün içine baka baka ‘Türkiye’de basın özgürlüğü ABD’den bile daha öndedir’ diyeceksiniz… Türkiye’de 8 yılda çok şey değişti. Demokrat olanlar için, ‘yetmez ama evet’ diyenler için söylüyorum. Artık Türkiye’de her ev dinleniyor, sokaktaki vatandaş dinleniyor… Şunu unutmayın, 12 Eylül darbecileri döneminde 31 gazeteci hapisteydi. 8 yıllık AKP döneminde hapiste olan gazeteci sayısı 61. Bunu özellikle Avrupalı dostlarımız duysun diye söylüyorum. AKP demokrattır diye çıkıp meydanlarda konuşanlar duysun diye, Brüksel’de koltuklarında oturup CHP’yi sabah akşam eleştirenler duysunlar diye söylüyorum” dedi.
“Faiz haram, paranızı bize verin” söylemiyle Türkiyeli göçmenlerden para toplayan Yimpaş ve Kombasan Holding’e nitelikli dolandırıcıcık gerekçesiyle açılan davanın mağdurlarına, “Dosyaları alacağım. Almanya’da hortumlanan para 10 milyar Euro. Nasıl oluyor, insanların alın teri inanç uğruna nasıl sömürülür? Çalışıp kazanmak, bu kadar alın teri dökmek, bu kadar kolay mı? Hele hele Almanya’da para kazanmak kolay mı? Sizi hortumlayan ve soyanları yargının karşısına çıkartacağım, size söz veriyorum. Sizden sadece bize destek olmanızı istiyorum” şeklinde seslendi. Deniz Feneri davasına bakan Alman yargıcın “yüzyılın soygunu, Almanya tarihinin en büyük soygunu” olarak tanımladığına dikkat çeken Kemal Kılıçdaroğlu “Türkiye Cumhuriyetinin en küçük soygunlarından birisi. Alman yargıçlar dediler ki ‘Biz Almanya’dakileri bulduk yargı önüne çıkardık. Mahkum ettik, ama asıl failler Türkiye’de. Asıl failler nerede bilenler var mı? Asıl failler Recep Bey’in arkasında. Bu faillerden birisi televizyona çıktı, ‘Benim arkamda Başbakan var’ dedi. Bunları çocuklarımız bile tanımalı. İsim isim söyleyeceğiz. Alın terini çalanlardan hesap soracağız ki, bir daha alın teri çalınmasın“ dedi.
50 yıl önce Sirkeci Garı’ndan Almanya’da çalışmak üzere yola çıkan Türkiyeli göçmenlerin, bugün farklı meslek alanlarında faaliyet gösterdiklerini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Umudum şu; Türkiye’ye karşı Almanya Fransa ve Avusturya’dan farklı sesler çıkıyor, Türkiye Avrupa Birliği üyesi olmasın diye. Sizler, Almanya’da yetişen Alman vatandaşı Türkiyeliler, sizler bizi AB’ye taşıyacak lokomotiflersiniz. Sizler Türkiye’de bizim onurumuzsunuz. Gücümüz sizsiniz… AB çağdaşlaşma projesidir. O projesinin altında İsmet İnönü’nün imzası vardır. O imzaya sonuna kadar sahip çıkacağız” diye konuştu.
|
|
|
|