Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
(Initiative zur Förderung von Sprache und Bildung e.V.)


  • ÖNCEKİ YAZI
  • SONRAKİ YAZI
  • 30. Sayı / Ocak-Şubat 2014



    Die Gaste 30. Sayı / Ocak-Şubat 2014

     
     

    Die Gaste

    İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE

    ISSN: 2194-2668

    DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN
    İNİSİYATİF

    Yayın Sorumlusu (ViSdP):
    Engin Kunter


    diegaste@yahoo.com

    İsviçre Eğitim Sisteminde
    Göç Kökenli Türk Gençleri


    Dorit GRIGA
    (Bern Üniversitesi)


        Toplam nüfusu yaklaşık 10 milyon olan İsviçre’de, yaklaşık 120.000 Türkiye kökenli insan yaşıyor. Bu durumda 75.000 Türk ve 45.000 Türkiye göç kökenine sahip İsviçre vatandaşlığına geçmiş kişi İsviçre’deki altıncı büyük göçmen grubunu oluşturuyor. Türkiye‘den göçün itici gücünü ekonomik ve politik nedenler oluşturuyor ve sosyal ağların bu durumda büyük payı. Ekonomik nedenlere dayanan göçte, Türkiye’deki kötü ekonomik durumun yanı sıra, İsviçre’nin, özellikle 1960-1980 arasındaki artan talebinin, çoğunluğu kırsal bölgelerden gelen ve eğitime uzak kesimlerden olan Türk göçmenlerinin sayılarının artmasında rolü var. Politik nedenli göçte ise, Türkiye’deki 1980 askeri darbesi birinci göç dalgasına ve PKK ile Türk ordusu arasında 1990’lardaki askeri çatışmalar ikinci göç dalgasına yol açmıştır. Türk vatandaşlığına sahip insanlar ağırlıklı olarak Alman-İsviçresi’nde yaşamaktadırlar (BFM 2010).
        İsviçre halkıyla da, başka yabancı kökenlilerle de kıyaslandığında, Türk vatandaşlığına sahip insanlar, ortalama olarak daha düşük bir eğitim seviyesine sahiptirler. Gerçi 1980’lerin ve 1990’ların politik ilticacıların bir bölümü iyi eğitimlidir. Ancak sık sık eğitimlerinin İsviçre’de tanınmamasından kaynaklanan sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bunun üstüne bir de Türk göçmenlerde diğer göçmenlerden, örneğin Almanya’dan, Fransa’dan veya İtalya’dan göç etmiş olanlara kıyasla daha fazla olan dil engelleri eklenmektedir. Ebeveynler –birinci kuşak göçmenler– sıklıkla İsviçre’nin dilini bilmeyi gerektirmeyen, ya da çok az bilmenin yeterli olduğu işlerde çalıştıklarından, İsviçre’de uzun yıllar bulunmalarına rağmen, çoğunlukla ülkenin üç dilinden hiç birine hakim değildirler. Buna uygun olarak, ikinci kuşak, ancak çocuk yuvası veya okula başlayınca ülkenin dillerinden birini öğrenmesi sık rastlanan bir durumdur ve bundan dolayı içeriğe ek olarak bir de dilsel başarım göstermeleri gerekmektedir. Bu nedenle bazı gençlerin ne ana- dillerini, ne de ülkenin dillerinden birini sözlü ve yazılı olarak düzgün öğrenememesi söz konusudur.
        İsviçreli okul sistemi çok farklı okul türlerine göre sınıflandırılmıştır ve çok katmanlıdır. İsviçre’de ilkokuldan, daha yüksek öğrenim sağlayan liseye girişi de kapsayan ikinci okula geçiş yapılıyor ve burada üniversiteye gitme hakkının en tipik biçimi olan lise diploması elde edilebiliyor.
        Temel eğitim veren ikinci okula giden gençler ise, eğitimlerini çok daha nadiren abitürle tamamlıyabiliyorlar. Sosyal ve dilsel çıkış noktaları diğerlerinden kötü olan Türkiye kökenli gençler, eğitimin daha bu aşamasında dezavantajlı oluyorlar. İlkokulun sonunda nadiren liselere tavsiye alabiliyorlar ve sadece temel eğitim veren ikincil okul tipinde aşırı derecede temsil ediliyorlar (bkz. Grafik). Gerçi İsviçre okul sisteminde göç kökenli gençlerin dezavantajları sosyal ve başarım ölçümleriyle yeterince açıklanabiliyor. Ancak iş pazarına geçişle ilgili araştırmalar, Türkiye ya da eski Yugoslavya kökenli gençlerin, meslek eğitimi için yer ararken de eşit olmayan davranışlarla karşılaştığını gösteriyor.
        Sosyal olarak ortalamadan kötü göçmen gruplarının eğitim sisteminin daha sonraki aşamalarında –örneğin yüksekokullarda (Tertiärstufe)– var olan dezavantajlarının, daha üst eğitim kurumlarına geçiş yoluyla büyük ölçüde telafi edildiği kanıtlanmıştır. Her ne kadar Türk göç kökenlilerden üniversiteye girme hakkına sahip olanların büyük ölçüde üniversite eğitimi alma isteğinde olduğu varsayılsa da, daha önceki eğitim aşamalarındaki eşitsizlikler bu yolla ciddiye alınabilir biçimde düzelmez. Bu nedenle çözüm önerileri, Türk göç kökenli gençlerin mümkün olduğunca erken dilsel entegrasyonunu hedeflemelidir. Bu, onların gelişmiş ikinci okulu başarıyla bitirmelerini sağlayacak, lise başarılarını yükseltecek ve göç kökenli gençlerin artan eğitim özlemlerine uygun kurumlarda karşılayabilmelerine katkıda bulunacaktır.
       
        Grafik:
        Eğitim aşamasına, eğitim türüne ve vatandaşlığa göre 2011/2012 eğitim yılında öğrenim görenlerin yüzdesi.

    İsviçre

        Kaynak: Federal İstatistik Kurumu, kendi sunumu.
       
        Kaynak:
        BFM (Bundesamt für Migration) 2010: Diaspora und Migranten gemeinschaften aus der Türkei in der Schweiz, https://www.bfm.admin.ch/content/dam/data/migration/publikationen/ diasporastudie-tuerkei-d.pdf, Zugang: Dezember 2013.