1979 yılından bu yana Almanya’da öğretmenlik yapan ve eğitim hizmetinin yanı sıra çok sayıda kitaba da imza atan Mete Atay, yeni bir çalışmasıyla Almanya’daki göç sürecinin bir toplu resmini veriyor. Kısa bir süre önce basılan “Birlikte Yaşamanın Şifreleri” başlıklı bu kitapta, Atay, Almanya’nın artık yalnızca “saf kan Almanların” değil, göçmenlerin de vatanı olduğunu belirterek, yeni durumun sonuçlarını tartışmaya açıyor. 1990 sonrasındaki Almanya’nın özellikle Türkiye kökenli göçmenler açısından çeşitli açılardan resmedilmesini amaçlayan yazar, toplumun değişik kesimlerinden ve farklı bakış açılarından insanların görüşlerine yer veriyor. Sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, işadamları, siyaset sahnesindeki Türkler, bilim insanları, medyadan isimler, kitaptaki yazılarıyla ortaya gerçekten farklı bir fotoğraf çıkmasını sağlıyorlar.
Mete Atay, kitabın girişinde şöyle diyor: “Yazarlarının hepsinin ortak endişeleri elli yılda istedikleri, hayal ettikleri uyumun gerçekleşememiş olması; ayrımcılığın yasal anlamda sürmesi, fırsat eşitliğinin sağlanamamış olmasıdır. En büyük korkuları; öteki olarak kalmak, yabancı düşmanlığının artması, ırkçı saldırıların yaygınlaşması, yangın alevlerinin yükselmesi, toplumsal barışın bozulma tehlikesidir.”
Halen Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu (ATÖF) Başkanı da olan Mete Atay, önümüzdeki dönemde bu kitabın Almancasını “Der Integrations-Code, Eine Innenansicht” başlığıyla çıkarmayı planlıyor. (Die Gaste-Haber)
|