Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
(Initiative zur Förderung von Sprache und Bildung e.V.)


  • ÖNCEKİ YAZI
  • 33. SAYI
  • 32. Sayı / Mayıs-Temmuz 2014



    Die Gaste 32. Sayı / Mayıs-Temmuz 2014

     
     

    Die Gaste

    İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE

    ISSN: 2194-2668

    DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN
    İNİSİYATİF

    Yayın Sorumlusu (ViSdP):
    Engin Kunter


    diegaste@yahoo.com

    Üç-Beş Ağaç,
    Bir Park,
    Bir Direniş

    Gezi Direnişi


       
        27 Mayıs 2013
        Hikayenin başı bir Turgut Uyar dizesiydi. Kimse farkında değildi.

        hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmam
        çünkü hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmayın
        insan nasıl direnir başka
        hiç unutma

        Görmeyen değişmeyecekti. Görenler değişecek, direnmeye başlayacaktı.
        Gezi Parkı’nın Asker Ocağı Caddesi’ne bakan duvarının 3 metrelik kısmı Yayalaştırma Projesi kapsamında yıkıldı. 4-5 ağaç da taşınmak üzere yerinden söküldü. Taksim Dayanışma grubu eyleme başladı. 40-50 kişilik grup ağaçların kesilmemesi için parkta çadır kurup nöbet tutarak sabahladı.
       
        28 Mayıs 2013
        TDK’da yazıyor: Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi
        TDK’nın buldozeri cümle içinde nasıl kullanacağımızı örnekleyen cümle -tesadüftür- Elif Şafak’tan:
          "Dördüncü günün sabahında, işçilerden hiçbiri buldozeri kullanmaya yanaşmıyordu artık."

        Buldozerler ağaçları sökerken, eylemcilerin sayısı arttı. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de destek verdiği grup, yıkım çalışmalarını durdurdu. Ardından polisin gazlı müdahalesi geldi. Direnişin sembol fotoğrafı “Kırmızılı Kadın” o gün çekildi.
       
        29 Mayıs 2013
        Polis ekipleri eylemcilere müdahale etti. Çadırlar yandı.
        Aynı gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:
          "Birileri Taksim Gezi Parkı şöyle olmuş, böyle olmuş, orada gelip gösteri yapacaklar şudur budur vesaire. Ne yaparsınız yapın. Biz kararı verdik, verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz. Eğer tarihe saygınız varsa önce o Gezi Parkı denilen yerin tarihi nedir, onu araştır bak. Biz orada tarihi yeniden ihya edeceğiz"

        Aynı gün AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik:
          "Gezi Parkı meselesinin özü şu: Orada AVM yapılacağı da doğru değil. Kaldırım yapılacak, orası yayalaştırılıyor. Kaldırım yapılabilmesi için toplam 13 tane ağacın sökülmesi ve başka taraflara dikilmesi söz konusudur"

       
        30 Mayıs 2013
        Sabaha karşı saat 05:00. Polis parktaki eylemcilere bir kez daha müdahale edip çadırlarını yaktı. Akşam eyleme katılanların sayısı arttı. Saddam heykeli’ne terliklerin atılmasını dahi canlı veren televizyon kanalları İstanbul’un göbeğinde yaşananlara duyarsız kalınca sosyal medyada bombardıman başladı. Bir günde 2 milyon #direngeziparki tweeti atıldı.
        Aynı gün Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu:
          "Bunu, tarihe eserlere olan saygımızın bir neticesi olarak görmek lazım ama orada kesilen ağaç varsa belki onun 100 katını biz dikeriz, merak etmeyin."

       
        31 Mayıs 2013
        Polisin biber gazlı ve tazyikli su sıkan TOMA’lı müdahalesi sonrası ortalık karıştı. İş makinelerini durduran BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı.
        Eylemler hızla diğer illere yayıldı. Ankara, İzmir, Mersin, İzmit, Konya, Manisa gibi pek çok kentte gösteriler yapıldı. Aynı gün İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
        Aynı gün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:
          "Taksim Gezi Parkı'na yapılacak AVM'ye oğlumun veya başka bir akrabamın ortak olduğu iddiası külliyen yalandır. Bu olaya şahsımı ve ailemden birilerinin adını karıştırma gafletinde bulunanları kınıyorum."

       
        1 Haziran 2013
        Yaşanan şiddet insanları köprüyü yürüyerek geçme noktasına kadar getirdi. Yine sabaha karşı, İstanbul’un Anadolu Yakası’nda toplanan direnişçiler Boğaziçi Köprüsü üzerinden yürüyüşe geçti. Grubun Beşiktaş’a varmasının ardından polis gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti.
        Kadıköy ve Anadolu yakasının diğer kesimlerinden de birçok protestocu Taksim’e varmak için yürüyüşe başladı. CHP Kadıköy mitingini iptal etmek zorunda kaldı. Yaşanan gerilim ve polis müdahalesi sonrası Taksim açıldı. Kısa süre sonra olaylar Beşiktaş’ta başladı. Polisten göstericilere müdahale geldi. Ankara’da toplanan göstericilere de müdahale edildi.
        Aynı gün Başbakan Erdoğan:
          "Birkaç gündür Taksim Gezi Parkı ile alakalı olarak bazı eylemler, bazı gösteriler yapılıyor. Gerekçe ne? Bir; 'ağaçlar kesiliyor'. İki; buraya Topçu Kışlası aslına uygun olarak yeniden yapılacak. Efendim, 'burada AVM olacak'... Taksim'de Gezi Parkı'nda yapılan çalışmaların Topçu Kışlası'nın yeniden yapılmasıyla aslında alakası yok. Biz Topçu Kışlası'nı yapacağız. Topçu Kışlası gökten zembille inen bir proje değil. Olay miting yapmaksa, burada toplumsal hareketse ben kalkarım onun 20 topladığı yerde 200 bin toplarım, onun 100 bin topladığı yerde partim olarak 1 milyon insan toplarım."

       
        2 Haziran 2013
        Beşiktaş’ta akşam saatlerinde başlayan eylemler sabaha kadar devam etti. Bir iş makinesini ele geçiren direnişçiler TOMA’nın üzerine dozerle yürüdü.
        Beşiktaş’taki olaylar sırasında yaralılar Bezmialem Valide Sultan Camisi’ne sığındı. Cami revir görevi gördü.
        2 Haziran sabahı Taksim’de yakılmış araçların enkazı vardı.
       
        3 Haziran 2013
        Eylemler, Ankara, İstanbul, İzmir gibi pek çok ilde sürdü. Sabah saatlerinde sakin olan Taksim, akşam yeniden doldu. Ankara’da gün boyu eylem ve müdahale vardı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise Fas’a gidiyordu. Fas ziyareti öncesi eylemlere ilişkin, “Tencere tava, hep aynı hava” dedi. Gece Hatay’dan ilk kaybın haberi geldi: 22 yaşındaki Abdullah Cömert yaşamını yitirdi. Gezi Direnişi
        4 Haziran 2013
        Türkiye sabah kalkıp işe gidiyor, gece iş bölümü başlıyordu. Evde kalıp tencere tava çalanlar, yürüyüşe geçenler ve polisle çatışanlar… İstanbul’da Taksim, Beşiktaş bölgesi su ve biber gazından nefes alamayacak haldeyken, Gazi mahallesi de TOMA’lardan nasibini alıyordu. İstanbul kadar Ankara da direniyordu. 4 Haziran gecesi Ankara’da 65 kişi gözaltına alındı. İstanbul’la birlikte toplam gözaltı sayısı 422’ye ulaştı. Adana’da 3 bin kişi yürüdü. Elbette onların da gazı ve suyu eksik edilmedi. 7 kişi gözaltına alındı. 5 milyon tweet incelemeye alınırken, İzmir’de sosyal medya üzerinden halkı isyana teşvik ettikleri iddia edilen 26 kişi gözaltına alındı. 38 adrese yapılan baskında yakalanan gençler emniyete götürüldü. Eskişehir’de gençler de artık sokağa dökülmüştü. Ve bugün Türkiye tarihine çok acayip bir madde ekledi: Artık cenazeye dahi gaz sıkılabilirdi. Abdullah Cömert’in cenazesine polis TOMA ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Polislerin kasklarındaki numaralar artık gözükmüyordu.
       
        5 Haziran 2013
        Mübarek kandil. Miraç Kandili. Ne oldu? Beklenen olmadı. Beklenen neydi? Parkta içki içecekler, parka ayakkabılarıyla gireceklerdi değil mi? Yok. 3-5 ağaç duyarlılığından öte bir duyarlılık olduğunu park kadrosu kanıtlıyordu: Parkta kandil simidi dağıtıldı, ortak duyuruyla bir bira bile içilmedi. Antikapitalist Müslümanlar dua etti. Ankara, Adana ve pek çok yurt içindeki bölgede çatışma ve gerginlikler devam ediyordu. Adana'daki eylemlerde yol kapatıp polise taş ve havai fişek atan göstericilere müdahale eden polislerden komiser Mustafa Sarı inşaatı devam eden bir köprüden düşerek ağır şekilde yaralandı ve ertesi gün hayatını kaybetti. Ayşe Arman’ın daha sonra röportaj yaptığı taciz mağduru Yeşim Sönmez tam da o gün kendisine Kartal’da saldırıldığını söyleyecekti. Sönmez’in beyanına göre kafasında tencere tava çalınmıştı ve yine beyanına göre o gün Regaip Kandil’iydi. Regaip Kandili Ocak ayındaydı.
       
        6 Haziran 2013
        Başbakan Erdoğan Tunus’taydı. Besmele çekerek başladığı konuşmasında, Tunus temaslarına değindikten sonra kışlanın yapılacağını, AKM’nin yıkılacağını ve yerine bir opera binası yapılacağını, binanın barok tarzında inşa edileceğini açıklıyordu. Taksim de göstericilerin eylemleri devam ederken, polis müdahalesi yapılmıyordu. Ancak Ankara, İzmir, Adana, Hatay ve Eskişehir şiddetten nasibini alıyordu. Sezen Aksu, Duman, Sertap Erener gibi isimlerin yer alacağının duyurulduğu direniş konseri ise eylemcilerin tepkisi üzerine iptal edildi.
       
        7 Haziran 2013
        Başbakan Tunus'tan dönüşünde havalimanında kendisini karşılayan 10.000 cıvarında kişiye seslendi. Olaylar için faiz lobisini sorumlu tutan Başbakan kışla ve AKM konusundaki ısrarından vazgeçmedi devamla gençliğin elinde tencere tava değil bilgisayar olacağını söyledi. Başbakan’ın öfkesi medyaya yansımadı, nitekim o gün medyada bir ilke imza atıldı: GAZETELER AYNI MANŞETLE ÇIKTI! Manşette; ‘Demokratik taleplere canımız feda’ yazıyordu. Cuma nedeniyle Gezi Parkında anti kapitalist müslümanlar cuma namazı kıldı.
       
        8 Haziran 2013
        İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş bir basın toplantısı düzenledi ve Gezi Parkı’nın yerine alışveriş merkezi, otel ve rezidansın yapılmayacağını, kent müzesi olabileceğini, böyle bir durumda ise mimarlar ile görüşülebileceğini açıkladı. AK Parti yerel seçim startını YSK’yı beklemeden vermiş bulundu ve açıklama geldi: 15 ve 16 Haziran'da sırasıyla Ankara ve İstanbul'da iki büyük miting yapacağız! Direniş 12. gününü de Ankara’da müdahaleyle bitirdi.
       
        11 Haziran 2013
        Müsamere günü defterlerimize 11 Haziran 2013 günü olarak kaydedildi. Zira; polis sabahın erken saatlerinde İnönü stadı’nın oradan harekete geçerek kendi arasında bir çatışma düzenledi. Bugüne kadar görülmemiş bir şekilde medya da canlı yayında müsamereyi veriyordu. Senaryoya göre; göstericiler polise molotof kokteyli atıyordu. Kısa sürede meydana hakim olan polis, AKM binası ve Cumhuriyet anıtı üzerinde bulunan pankartları topladı. Vali Hüseyin Avni Mutlu gezi parkına müdahale edilmeyeceğini açıkladı.Ama göstericilerin annelerine de seslendi:
          "Çocuklarınızı parktan alın, yoksa can güvenlikleri olmayacak"

        Türk medyasından haber alamayan halk bugün bütün gün yayında kalan CNN International’ı ve Christian Amanpour’u takip etti. Amanpour yayına aldığı başbakanlık danışmanı İbrahim Kalın'ın konuşmasını ve röportajını "show is over" diyerek yarıda kesti. İngilizcenin esnekliği! Zira Amanpour’un yayın süresi bitmişti. Bu arada Taksim’e polis müdahalesini protesto eden ve oturma eylemi yapan Çağlayan Adliyesi’ndeki 50 den fazla avukat göz altına alındı. Akşam saatlerinde Gezi Parkı'na giren polis, girişteki bazı malzemeleri ve çadırları kaldırdıktan sonra geri çekildi.
       
        12 Haziran 2013 12 Haziran’da Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’ndan eylemlerde yer alan grupların bazılarının temsilcileri ile biraraya geldi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik referanduma gidebileceklerini ilk kez telaffuz etti. Ancak görüşmeden çıkanlar dil birliği içinde değildi. İçeride olanlara referandum telaffuz edilmemişti. Taksim o geceyi müdahalesiz geçiriyordu. Meydana piyanosunu getirten İtalyan piyanist Davide Martello (@klavierkunst) Almanya’da bir sokak sanatçısıydı. Taksim’e kurtarıcı gibi geldi. İki gün piyanosuyla meydanda kaldı ve geri döndü.
       
        13 Haziran 2013
        13 Haziran tarihinde, "çocuklarınızı eve geri çağırın" duyurusunu yapan Vali Mutlu bu kez aileleri şaşırtan başka bir duyuru daha yaptı:
          "Gece 12’de sizlerle Dolmabahçe’de buluşmak istiyorum"

        Gençler kibar, gittiler. Sohbet sabah 05.15’de bitti. Vali Mutlu görüşmeden ayrılırken; "5 saat boyunca devam eden program benim ve gençler açısından yararlı oldu. Tanışıklığı sürdüreceğiz." dediyse de, parka müdahale edilmemesi bir hayaldi.
       
        14 Haziran 2013
        Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’ndan eylemlerde yer alan grupların bazılarının temsilcileri ile ikinci kez biraraya geldi. Bu kez temsilciler arasında Taksim Platformu üyeleri de vardı. Görüşmenin ardından parkta forumlar düzenlendi. Sonuç: Parkta temsilciler ve nöbetçiler bırakılacaktı. Ancak…
       
        15 Haziran 2013 Başbakan Tayyip Erdoğan ilk mitingiyle santrayı yaptı. Yer: Ankara, Sincan. Sloganlar atılırken, Başbakan şöyle dedi ve operasyon başladı:
          “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir.”

        Mitingin bitişiyle beraber büyük Taksim temizliği başladı. Barikatlar kaldırıldı, flamasız bayraksız bir Taksim 16 Haziran’da İstanbul’a Kazlıçeşme’ye gelecek Başbakan Erdoğan için hazır edildi. Duyulan sadece bir anonstu:
          "Parkı boşaltın!"

        Gezi Parkı polis kontrolündeydi. Yüzlerce temizlik ve belediye işçisi parkı temizledi. Ya da başka bir deyişle; direnişçilerin kaçarken bırakmak zorunda kaldıkları çadırları yağmaladı.

    Ahmet Atakan