Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN: 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
Yayın Sorumlusu (ViSdP): Engin Kunter
diegaste@yahoo.com
|
2015 Hamburg Eyalet Seçimleri
15 Şubat’ta yapılan Hamburg Eyalet Meclisi seçimlerinde bir kez daha SPD birinci parti olarak çıkarken, 2011 seçimlerine göre 2,7 puan kaybederek, eyalet meclisindeki mutlak çoğunluğunu yitirdi.
15 Şubat seçimlerinin en çok dikkat çeken ilk olay, 2011 seçimlerinde başlayan CDU’nun oy kaybının devam etmesidir. 2008 seçimlerinde %42,6 oy alarak birinci parti olarak çıkan CDU, 2011 seçimlerinde oyları yarı yarıya azalarak %21,9’a düşmüş ve 15 Şubat seçimlerinde 6 puan daha oy kaybederek, oyların sadece %15,9’unu alabilmiştir.
Hamburg seçimlerinin ikinci olayı ise, Almanya İçin Alternatif’in (Alternative für Deutschland/Afd) ilk kez katıldığı seçimde oyların %6,1’ini alarak Eyalet Meclisi’ne 8 temsilci göndermesidir. Böylece CDU’nun yitirdiği %6’lık oy, neredeyse blok halinde AfD’ye kaymıştır.
Bu iki olay yanyana getirildiğinde, CDU’nun 6 puanlık oy kaybının doğrudan AfD’ye gittiği ortaya çıkmaktadır. Ancak AfD, sağ-popülist söylemlerine karşın, 2001 Eyalet Seçimleri’nde Schill’-in “başarı”sının yanına bile yaklaşamamıştır (Schill, 2001 seçimlerinde sağ-popülist söylemi ile oyların %19,4’ünü alarak CDU ile koalisyon hükümeti kurmuştur).
Öte yandan son iki yılın “fenomeni” olan Korsanlar Partisi (Piraten) 2011 seçimlerinde aldığı %2,1’lik oy oranını koruyamamış ve 0,5 puan kaybetmiştir.
2001’de Schill, 2011’de Piraten ve şimdi Afd, sağ-popülist (daha açık ifadeyle, nasyonalist-popülist) söylemlerle sahneye çıkmış ve her seferinde CDU’ya alternatif yeni bir “sağ parti” olarak seçimlere katılmışlardır. Bu da, %15-20’lik bir seçmen kitlesinin, zaman zaman yükselen, zaman zaman gerileyen bir ivme içinde “arayış”ta olduğunu göstermektedir. Ama her durumda CDU’nun seçmen kitlesinde ortaya çıkan bu oy kayışları, bir ölçüde neo-nazi eğilimlerin sağ-popülist söylemle yeni partilere yönlendirilmesinden başka bir şey olmadığı da görülmektedir.
Seçimlerin üçüncü olayı ise, hiç tartışmasız, Die Linke.’nin oylarında belirgin bir artışın olmasıdır. 2008 ve 2011 seçimlerinde oyların %6,4’ünü alan Die Linke., bu seçimlerde ayrını 2,1 puan artırarak %8,5’e yükseltmiştir. SPD’nin bu seçimlerde 2,7 puan oy kaybettiği gözönüne alınırsa, Die Linke.’nin SPD’li seçmenler için bir alternatif olduğu söylenebilir.
Yeşiller (Grüne), Hamburg Eyalet Meclisi seçimlerinde oylarını 1,1 puan artırarak %11,2’den %12,3’e yükseltmişlerse de, pek çok yerde olduğu gibi, artık kendi oy potansiyelinin sonuna ulaştıkları ortaya çıkmıştır. Bir kez daha mutlak çoğunluğu yitiren SPD ile koalisyon hükümeti kurarak (2008 seçimlerinden sonra CDU-Yeşiller koalisyon hükümeti kurulmuştu) “küçük ortak” konumunu sürdürdürmektedir.
Bu standart Almanya seçiminde, bir önceki (2011) seçime göre “eksik” olan AKP’nin kurdurduğu ve finanse ettiği “iddia edilen” BIG Partisi’nin (Yenilik ve Adalet İttifakı) seçimlere katılmamış olmasıdır.
2010 yılında kendi gücünü göstermek ve test etmek için kurdurulan Big Partisi, 2011 Hamburg seçimlerinde, oyların binde birini (3.344 oy) ve 2013 Federal Meclis Seçimleri’nde 43 milyon seçmenden 17.743 oy (%0,05) alarak sadece bir hiç olduğunu göstermiştir. (En büyük “başarısını” ise, 2014 NRW yerel seçimlerinde Bonn’da %1,4 (1.943) oy alarak sağlamıştır.)
|
|