İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
(Initiative zur Förderung von Sprache und Bildung e.V.)
ISSN 2194-2668


Die Gaste, SAYI: 25 / Ocak-Şubat 2013

Eğitim ve Dil
Entegrasyonun Anahtarıdır
[Bildung und Sprache sind der Schlüssel zur Integration]


Stephan WEIL
SPD Aşağı Saksonya Eyalet Başkanı





SPD/Aşağı Saksonya Seçimi '13
    Büyük kentlerde yaşayan çocukların %40’ını artık göç kökenli ailelerden gelen çocuklar oluşturuyor, kırsal bölgelerin birçok alanında da bu oran %30’lara ulaşıyor. Göç kökenli insanların %60’ı altı yaşın altındadır. Sadece bu birkaç rakam bile entegrasyon politikasının önemini yansıtmaktadır. Temel bir önem taşıyan bu olgu, mevcut eyalet hükümeti tarafından kavranamıyor. Aşağı Saksonya entegrasyon politikalarında federal ölçekte çok geridedir. Örneğin okulu terk edenlerin oranı bunu gösteriyor. Göç kökenli çocukların %20’si mezun olmadan okuldan ayrılıyor. Bu ürkütücü oran açıkça ulusal ortalamanın üzerindedir. Ülke çapında, göç kökenli çocukların yaklaşık %11’i liseden mezun oluyor. Ama Aşağı Saksonya %7 bile olmayan bir oranla federal ölçekte sondan ikinci sıradadır. Eyalet, göçmen çocuklarının erken yaşta bakımı konusunda da yine açık bir şekilde ulusal ortalamanın altında kalmaktadır. Bunlar olgulardır. Ve bu olgular şunu ortaya koyuyor: Çocukların geleceği uğruna, entegrasyon için sarfettiğimiz çabalarda daha büyük gayretler göstermeye ihtiyacımız var.
    Bu ama aynı zamanda değişen toplumumuzun özel çıkarları arasında da yer almaktadır. Demografik değişim ülkemizdeki azalan ve sürekli yaşlanan bir nüfusun oluşmasına yol açıyor ve neredeyse tüm yaşam alanları açısından ciddi sonuçlar doğuruyor. Almanya eğer dünya pazarlarına kaliteli ürünler sunmayı sürdürmek istiyorsa, bunun için gerekli nitelikli işgücüne ihtiyacı var. Ancak şu anda nitelikli işgücü sıkıntısı yaşıyoruz ve birçok şirket ve işletme iyi eğitilmiş çalışan gereksinimini karşılayamıyor. Bu sorunun üstesinden gelinmesinin anahtarlarından biri de daha iyi bir entegrasyon politikası ve göç kökenli vatandaşlarımızın iyi bir eğitim almalarının sağlanmasıdır.
    O nedenle entegrasyon görevinin doğrudan Başbakanlık Müsteşarlığı’na bağlanmasına karar verdim. Böylece bu öncelikli bir konu ve aynı zamanda da ortak görevlerden biri olacaktır. Bunu özellikle gerekli kılan neden, 2010 yılında Aşağı Saksonya Eyaleti başbakanının değişmesinin, entegrasyon politikalarında olumsuz sonuçlar doğurmuş olmasıdır: Entegrasyondan sorumlu makam kaldırıldı. Ne yazık ki başbakanın içişleri bakanına çok geniş yetkiler vermesine ve sosyal hizmetler bakanının entegrasyon politikası konusunda en fazla tali bir rol üstlenmesine şahit olduk. Bence radikalizme karşı denetim listeleri ya da camiye gidenlerin “şüphe durumu olmadan kontrol” edilmeleriyle ilgili tartışmalar oldukça yanlış sinyaller vermektedir. CDU federal düzeyde ve eyalet ölçeğinde yapılan eski hatalardan ders çıkartmak istemiyor.
    Bu bakım ödeneğiyle ilgili güncel kararda açıkça ortaya çıkıyor. Eyaletimizdeki büyük bir çoğunluk bakım ödeneğini ciddi bir hata olarak görüyor – tam da entegrasyon açısından yaratacağı olumsuz sonuçlar nedeniyle. Bu özellikle göç kökenli çocukların da kreşlere gitmelerini sağlayacaktır. Eğitim ve dil ise bu bağlamda tüm insanların iyi yaşam fırsatlarının anahtarıdır. Ancak Aşağı Saksonya’da bu durum hala sosyal kökenle doğrudan bağlantılıdır. Köken ve eğitim fırsatları arasındaki olumsuz bağlantının çözülmesi için, SPD önderliğindeki eyalet hükümeti şu önlemleri alacaktır:

        • Çocukların mümkün olduğu kadar erken yaşta Almancayı güvenli bir şekilde kullanmalarını sağlamak ve ikidilliliği teşvik etmek,
        • Göçmen ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitim merkezlerine gidebilmelerini desteklemek,
        • Çocuk yuvaları ve okullarda çalışan pedagogların meslek eğitiminde kültürlerarasılığın sabit bir yer edinmesini sağlamak,
        • Eğitim ve bakım kuruluşlarında göç kökenli insanlara daha fazla istihdam sağlamak.
    Biz, Aşağı Saksonya’da yaşayan tüm çocuklar için eğitim yoluyla –bütün toplumsal katmanlar ve tüm bölgelerin ötesinde- daha fazla fırsat eşitliği istiyoruz. Okullarda tamgün uygulaması ve çocuk yuvalarında daha yüksek bir personel oranı, çocukların daha iyi desteklenmesini ve aile ile iş yaşantısını uyumlu hale getirmeyi sağlar. Ýyi bir eğitime erişimin sosyal kökene bağlı olmaması gerekir. SPD, Aşağı Saksonya’da ayrımcı meslek ve de yüksek öğrenim harçlarını reddediyor. Ve biz, her genç insanın iş piyasasında bir şansı olabilmesi için çıraklık eğitimi garantisi istiyoruz. Ayrıca yabancı diplomaların kabulünü kolaylaştırmamız ve işe almalardaki ayrımcılığı sonlandırmamız temel bir öneme sahip.
    Benim Aşağı Saksonya hayalim, göçmenlerin hoş geldiniz kültürüyle karşılaşacakları, dünyaya açık bir eyalet olmasıdır. Biz, Müslüman derneklerle, kamusal sözleşmeler kapsamında Ýslami bayramların tanınması ve onların din dersine katılımlarını hedefliyoruz. Ve şunu düşünüyorum: Sığınmacıların ve mültecilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor!
    Bu birçok nedenle entegrasyon politikasına tamamen farklı bir statü verme kararı aldım. Doris Schröder-Köpf’ü yeni entegrasyon sorumlusu ve acil durum komisyonu başkanı olarak önerdim. Onun sözleri siyasi arenada ve toplumda şimdiden yankı buluyor. O, insanları bir araya getirebilir. Ben Schröder-Köpf’ün eyaletimizin entegrasyon politikasına güç kazandıracağına kesinlikle eminim. Þu anda bir ekiple birlikte ve Müslüman derneklerle iletişim halinde, SPD’nin Hamburg modeline göre sonuçlandırmak istediği devlet sözleşmesine yönelik öneriler üzerinde çalışıyor. O, tüm entegrasyon konuları ve tüm insanlar için kendini bir kamu denetçisi, bir muhatap olarak görüyor.