İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
(Initiative zur Förderung von Sprache und Bildung e.V.)
ISSN 2194-2668


Die Gaste, SAYI: 25 / Ocak-Şubat 2013

Başından İtibaren Adil Fırsatlar!
Alman Eğitim Sistemi başından beri göçmenlere zorluk çıkarıyor.
[Faire Chancen von Anfang an!]


Dr. Manfred SOHN
DIE LINKE Aşağı Saksonya Başbakan Adayı





Die Linke/Aşağı Saksonya Seçimi '13
    Alman eğitim sisteminde göçmenler şimdiye kadar kaybedenler arasında yer aldı. Bunun nedeni Alman çocuk yuvaları ve okullarında saf ırkçılığın hüküm sürmesi değil, aksine toplumumuzda varolan derin sosyal ayrımdır. Asağı Saksonya’da, okuldaki eğitsel başarı geniş ölçüde ailenin toplumsal kökenine bağlıdır. Aileler zengin ve mesleklerinde başarılıysa, çocukları da başarılı oluyor. Ama birçok göçmen aile, iş piyasasında adil fırsatlar tanınmadığı ve başlangıçtan itibaren, yakın zamııııaıııında ülkelerine dönecekleri için özel olarak desteklenmeleri gerekmeyen “konuk” işçi olarak görüldüklerinden, Almanya’da ekonomik yükselişi başaramadı. On yıllardır sürdürülen bu insan düşmanı yanlış yönetimin sonuçlarını bugün ikinci ve üçüncü kuşak göçmııııeıııınler hissediyor. Yapısal reformlar ve amaca uygun destek girişimleri ile bu haksızlığın ortadan kaldırılması için yön değiştirmenin artık zamanı gelmiştir. Sözümona “konuk işçilerde” yapılan hatalar, bugün mülteci ve sığınmacılarda tekrarlanmamalıdır.
    Özellikle çocuk yuvalarından başlayarak ve devamlılık göstererek okul dönemine kadar uzanan yoğun ve ücretsiz bir dil eğitimi gerekli. Bu hem anadili dersleri hem de öğreneceği Almancanın öğrenilmesi için geçerlidir. Sol Parti (DIE LINKE) etkin ikidilliliğiıııı ııııdestekliyor ve çocukların, ebeveynlerinin ve büyük anne-babalarının dillerini ihmal etmeye zorlanmasını istemiyor. Almanya’da entegrasyon kesinlikle Alman kültürüne asimilasyon demek değildir. Bu nedenle çocuk yuvaları ve okullar, Türkçe anadili derslerinııııiıııı azaltmak yerine ihtiyaca göre sunmalılar.ı
    Eğitimde önemli bir sorun, kurumlar arasındaki geçiştir. Bilhassa okuldan çıraklık eğitimine geçişte çok sayıda ve karmaşık imkanlar var. Bu yüzden 8. sınıftan itibaren, nitelikli, öğrencilere yeterince zaman ayıran ve bireysel yardım sunan meslek danışmanlarına ihtiyacımız var. Özellikle eğitim için işyerlerine geçişte göçmenlerin dezavantajları göze çarpıyor: Örneğin metal ve elektronik sanayide göç kökenli olmayanların başarı oranı %60’ken, benzer önkoşullarııııı ııııyerine getirmelerine rağmen göç kökenli adayların başarı oranı %34’tür. Sol Parti, şirketleri eğitim oranını yükseltmeye mecbur kılmak ve buna uymayanları parasal yaptırımlara tabi tutmak istiyor. Sol Parti aynı zamanda çıraklık eğitimi yeri bulamayan genııııçıııılere şirket eğitimine eşdeğer kamu finansmanlı eğitim programı sunmak istiyor. Özel sektörler eğitmek istemediği için, gençler bu sektörün kurbanı olmamalı. ı
    Genel olarak rekabet yerine birlikteliğe önem veren, eğitim olanaklarını uzun süre açık tutan, çeşitliliği teşvik eden ve hoşgörüyü öğreten bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. On yaşındaki çocukları seçen ve okullara dağılımını farklı eğitim fırsatlarına göre yapan bir sistem toplumun yalnızca üst sınıfına yarıyor. Çünkü onlar seçme süreçlerinden, bııııuıııı süreç sosyal mesafeyi kapatmak yerine onu derinleştirdiği için, kazançlı çıkıyor. Aşağı Saksonya tüm kamu kurumlarında, olumlu rol modelleri olarak etkin olabilmeleri ve aynı zamanda Alman nüfusun “Türk öğretmenlere” karşı çekincelerinin azaltılması içiıııınıııı göç kökenli çalışanların sayısını arttırmalı. Biz Alman ebeveynlerin çocuklarının gideceği ilkokulu yabancı oranına göre seçmelerine izin vermemeliyiz. Gizli günlük ırkçılığa karşı her zaman her yerde mücadele edilmeli. Çocuk yuvaları, okullar, yüksekoııııkııııullar ve çıraklık eğitimi merkezleri buna belirleyici bir katkı sunabilirler ve sunmalıdırlar.