BERLİN Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Ali Dere, 16 Şubat’ta Almanya’daki 13 konsolosluğun din hizmetleri ataşelerine ‘Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyareti’ nedeniyle bir bilgi notu gönderiyor.
Mektubu özetlersek; Başbakan’ın 27 Şubat’ta Almanya’ya geleceği, Düsseldorf’ta vatandaşlara hitaben bir konuşma yapacağı belirtilerek “Bu müstesna toplantıya katılmak isteyenlerin yoğunluğu karşısında, salonun kapasitesinin dolup insanımızın istenmeyen mağduriyetle karşılaşmaması için bir dizi organize tedbirler alınmıştır” deniliyor.
Mektup şöyle devam ediyor:
“Bu çalışmalarda ataşeliklerimiz, eyalet birliklerimizle, din görevlilerimizle ve dernek yöneticilerimizle yakın iletişim içinde olacak, ancak görünümde eyalet birlikleri ve dernekler ön planda olacaktır.
Bu itibarla 18 ve 25 Şubat tarihli her iki cuma hutbesi sonrasında din görevlilerimiz Sayın Başbakanımızın söz konusu programını ekteki metni okuyarak duyuracak, bu programa katılmak isteyenlerin detaylı bilgiyi dernek yönetimlerinden ve broşürlerden alabileceklerini ilan edecektir. Bu toplantının Düsseldorf’ta gerçekleşeceği dikkate alındığında öncelik buraya yakın Kuzey Ren Vestfalya DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) Dernekleri’nin katılımının daha kolay ve organize edilebilir olduğu düşünülmektedir. İlgili derneklerin gençlik kolları, kadın kolları ve derneklerimizde din eğitimi gören gençlerin bu anlamlı etkinliğe katılmalarının temini kendileri için ayrı bir motivasyon ve tarihi anı olacaktır.
Ataşeliklerimiz bu konuda yapılan hazırlık ve katılımcılara dair sayısal genel bilgileri içeren bir bilgi notunu 25 Şubat 2011 tarihinde müşavirliğimize ileteceklerdir.”
Yukarıda ‘ekte’ denilen metin, hutbe sonrası okunacak metni içeriyor.
Yani müşavir işi sağlama alıyor; din görevlisinin keyfine bırakmayıp yazıp gönderiyor.
‘İvedi’ olarak yapılan bu talimatın bir örneğini bize bir diplomat verdi. Başbakan’ın yapacağı -aslında yaptığı- toplantının gövde gösterisine dönüşmesine DİTİB’in destek olması nasıl bir uygulamadır?
Bu, dinin siyasete alet edilmesi değil midir. Hem de bunun Ankara’dan atanmış bir din müşavirinin talimatıyla yapılması da olayı daha vahim hale getiriyor.
DİTİB’İN YAPISI
Geçmiş yıllarda DİTİB ile Milli Görüş arasında ‘uzlaşmaz’ bir çekişme vardı. Dört yıllan beri de, Milli Görüşçülerin Almanya’daki diyanete daha yakın olmaya başladığı konuşuluyor. DİTİB’in Başkanı, din hizmetleri eski müşaviri Sadi Arslan’ın bir yıldan beri Köln yerine Ankara’da oturması dikkat çekiyor. Yukardaki talimatı gönderen din hizmetleri müşaviri Prof. Ali Dere’nin de, DİTİB’in genel kurulu yapılmadığından henüz kurumun başına geçirilmemesi de ayrı bir konu. DİTİB genel kurulunun nisan ve mayıs aylarında yapılması düşünülüyor.
|