Die Gaste
İKİ AYLIK TÜRKÇE GAZETE
ISSN 2194-2668
DİL VE EĞİTİMİ DESTEKLEMEK İÇİN İNİSİYATİF
Yayın Sorumlusu (ViSdP): Engin Kunter
diegaste@yahoo.com
|
Hollanda’da Cosmicus Montessori Lisesi’nde Türkçe Konuşma Yasağı
Olay, ilk kez 23 Kasım 2012’de DHA Hollanda muhabiri tarafından haberleştirildi:
“2004 yılında Türkçe derslerinin arşive kaldırıldığı Hollanda'da şimdi de okullarda Türkçe konuşmak yasaklandı. Birçok ilk ve orta dereceli okul yönetimlerinin aldığı karar sonrasında okul saatleri içerisinde olmak üzere okul bahçesi, koridorlar, sınıf ve okul kantinlerinde Türkçe konuşmak yasaklanmaya başladı. Konulan yasağa karşı çıkarak ana dillerini konuşmaya devam eden öğrenciler ‘okul kurallarını ihlal ediyor’ gerekçesiyle okul yönetimi tarafından okuldan uzaklaştırılıyor.
Yıllar önce Türkçe derslerini arşivlere kaldıran Hollanda’da şimdi de bir çok okulda Türkçe konuşma yasağı başladı. Okul bahçesi, koridorlar, sınıflar ve kantinlerinde Türkçe konuşulmasını yasaklayan okul yönetimleri, yasağı ihlal eden öğrencileri 3 kez ikaz ettikten sonra okuldan uzaklaştırıyor.
Başkent Amsterdam Cosmicus Montessori Lisesi öğrencilerinden Denizhan Murat Üresin (18), okul yönetiminin aldığı Türkçe konuşma yasağına uymadığı gerekçesiyle okuldan atıldığını iddia etti.
Okulda Türkçe yasağını öğrencilerin Hollandacayı daha iyi öğrenmesi açısından olumlu bulduğunu söyleyen Cosmicus Montessori Lisesi Müdürü Piet van Dijk, ‘Hollanda’nın resmi dili Hollandaca'dır. Evet okul saatleri içerisinde okulumuzda sadece Hollandaca konuşulmasını istiyoruz. Böyle bir yasağı sadece biz koymadık. Bizim gibi yasak getiren Hollanda genelinde bir çok okul var. Denizhan, sadece Türkçe konuştuğu için bu okuldan atılmamıştır. Şimdilik bu konuda fazla bir açıklama yapmak istemiyorum’ dedi.”
Olayın Türkiye medyasında “Hollanda’da Türkçe Yasağı” başlığıyla duyurulmasıyla birlikte okul idaresi başta olmak üzere pek çok açıklama yapılmaya başlandı. Okul idaresi, öğrencinin “Türkçe konuştuğu için” değil, “disiplinsizlik” nedeniyle okuldan atıldığını açıklarken, Türkiye medyasında Cosmicus Montessori Lisesi’nin Fethullah Gülen’e ait olduğuna ilişkin haberler yayınlanmaya başlandı. Böylece olay, Hollanda’da okul sınırları içinde Türkçe konuşma yasağı konusu olmaktan çıkıp, Fethullah Gülen’e karşı yürütülen bir “karalama kampanyası” olarak sunulmaya başlandı. Bu nedenle, http://www.turkceyasagi.nl/ adresinde özel bir internet sitesi bile açıldı. İnternet sitesinde okul yönetiminin açıklamalarının yanında pek çok “sivil toplum kuruluşu” yöneticisinin, Hollandalı Türk politikacıların açıklamaları yer aldı.
“Hollanda’da Türkçe Yasağı” haberine karşı “Hollanda’da Türkçe yasak haberi yalan çıktı” kampanyası kapsamında en ilginç açıklama da, Hollanda’da sağ liberal parti VDD Kuzey Hollanda Eyalet Meclisi Üyesi ve aynı zamanda Cosmicus Montessori Okul Aile Birliği üyesi olan Köksal Gör’den geldi. Konuyla ilgili olarak medyanın bunu araştırmadan yayınlamasına üzüldüklerini, fakat duyarlı medya kuruluşlarının devreye girmesiyle soruna açıklık getirebildiklerini ve asıl sorunun dil sorunundan değil başka sorunlardan kaynakladığını belirten Gör, açıklamasına şöyle devam etti: “Eğer bir okul bir Türk öğrenciyi Hollandaca öğrenmeye teşvik ediyorsa, ben o okula teşekkür ederim. Şimdi bizim okula gelelim, bizim okul derken de, ben okulda okul aile birliği üyesiyim, kızım o okulda okuyor. Biz okuldan bu konuda özellikle rica ediyoruz. Çocuklarımızın Hollandaca dil seviyesini kesinlikle yükseltmemiz gerekiyor. Okullarımız eğer bunu hafif tutuyorsa, biz onlara baskı yapalım. Gerekirse Hollanda’da teneffüste de Türkçe konuşmasın çocuklarımız.”
Böylece anadili, göçmenlerin dil ve eğitim sorunları bir yana bırakılarak, haber, Fethullah Gülen cemaatine yönelik bir “saldırı”ymışçasına sunuldu.
Olayın haber olması ve ardından haberin olay haline gelmesi, bir yandan Avrupa’daki Türkiyeli göçmenlerin dil ve eğitim sorununu sergilerken, diğer yandan Türkçe Olimpiyatları düzenleyen bir cemaatin Hollanda’daki okulunda nasıl bir eğitim verildiğini göstermesi açısından ilginç ve önemliydi. Ne yazık ki, bütün bunların konuşulup tartışılması yerine, haberin “yalan” olduğuna ilişkin yürütülen yoğun bir kampanya ile üzeri örtüldü.
|
|