“Almanya’da Türkçe Medya” terimi, yazılı ya da görüntülü her türlü basın-yayın faaliyetlerini kapsar. Bu yayınların, Türkiye’de ya da Almanya’da yayına hazırlanmasından daha çok, Almanya’da dağıtılması ve okura ulaştırılması söz konusudur. Genellikle Türkiye’de yayınlanan günlük gazetelerin tıpkıbasımları “Almanya’daki Türkçe Medya”nın ağırlık noktasını oluşturmaktadır. Bunun bir istisnası, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazeteleri gibi, kısmen birkaç sayfanın Almanya ve Avrupa’daki haberlere (çokluk “cemiyet haberleri”) ayrılmasıdır.
“Türkçe Medya”nın ilki, hiç tartışmasız 2 Kasım 1964 tarihinde yayına başlayan “Köln Radyosu”dur. Yurtdışındaki Türkiyeli göçmenlerin gözü-kulağı olan Köln Radyosu’nu 3 Şubat 1969’da Münih’te çıkan Akşam gazetesi ilk günlük basılı medya olmuştur. Ardından 16 Nisan 1969’da Hürriyet gazetesi yayın hayatına başlamıştır.
Böylece Türk basını, Akşam ve Hürriyet olarak Almanya’daki Türkiyeli göçmenlerin ilk “medya”sı olarak günlük yaşamda yerini almıştır.
1970 yılında Tercüman, 1971’de Cumhuriyet (1990-2008 yıllarında Cumhuriyet Hafta), 1972’de Son Havadis ve Milliyet, 1973’de Milli Gazete yayınlanmıştır. Bu tarihten itibaren Almanya’da yeni Türkçe günlük gazetelerin yayınlanması 1987 yılına kadar neredeyse durmuştur.
1987 yılında Türkiye gazetesi, 1990’da Zaman, 1995’de Özgür Politika (Yeni Özgür Politika) ve Evrensel, 1996’da Sabah ve Ortadoğu gazeteleri; Posta ve Fanatik gazeteleri 2001 yılında, Günaydın, Akşam, Sabah ve Star gazeteleri 2006 yılında Almanya’da yayınlanmaya başlamıştır.
Günlük gazetelerin Almanya’da yayınlanması ve dağıtımına 2012 yılında Aydınlık ve Mart 2014’de Sözcü gazeteleri dahil olmuştur.
İlk Türkçe gazetenin Almanya’da yayınlanmasının ardından geçen 45 yıl sonunda pek çoğu yayın hayatına son verirken, geriye Sabah, Türkiye, Milli Gazete, Zaman, Hürriyet, Yeni Özgür Politika, Aydınlık ve Sözcü gazeteleri, yani 8 gazete kalmıştır.
1990’larda yayınlanan Türkçe günlük gazetelerin satış rakamları 200 bine ulaşmıştır. Bu dönemde Hürriyet gazetesi 100 binlik satışla birinci sırada yer alırken, Türkiye 40 bin ve Sabah 25 bin satışla ikinci ve üçüncü sırada yer alıyordu.
Almanya’daki günlük Türkçe gazetelerin çoğunluğu Alman Tiraj Denetleme Kurulu (IVW) üyesi olmadıkları için hepsinin satış rakamları kesin olarak bilinmemektedir. IVW’ye üye olan sadece Hürriyet ve Zaman gazeteleridir. Bunlar da 2014 yılının ortalarından itibaren bu kurumla ilişkilerini kesmişlerdir.
IVW verilerine göre 2012-2014 tarihlerinde Hürriyet ve Zaman gazetelerinin satış rakamları şöyledir:
|
Hürriyet |
Zaman |
|
Satış |
Abone |
Satış |
Abone |
2012 1. Çeyrek |
35.987 |
1.144 |
28.337 |
26.688 |
2. Çeyrek |
32.516 |
1.027 |
29.075 |
27.351 |
3. Çeyrek |
27.366 |
898 |
27.537 |
25.655 |
4. Çeyrek |
30.576 |
1.037 |
26.986 |
24.976 |
2013 1. Çeyrek |
32.730 |
1.067 |
27.406 |
25.813 |
2. Çeyrek |
29.498 |
973 |
28.673 |
27.733 |
3. Çeyrek |
22.757 |
808 |
27.516 |
26.611 |
4. Çeyrek |
24.381 |
925 |
28.335 |
27.349 |
2014 1. Çeyrek |
23.277 |
974 |
29.753 |
29.063 |
2. Çeyrek |
|
|
22.679 |
22.366 |
Bu verilerden görüldüğü gibi, 2012 yılından itibaren Hürriyet’in satışlarında açık ve belirgin bir düşüş ortaya çıkmıştır. Zaman gazetesinin net/bayii satışı bin-bin beş yüz arasına değişirken, 2014’ün ikinci çeyreğinde Zaman gazetesinin net satışı 313 gibi traji-komik bir sayıya inmiştir.
Bugün için diğer gazetelerin bayii satışları şöyle tahmin edilmektedir (Aydınlık ve Sözcü gazetelerinin satış rakamları konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır):
Hürriyet: 21.000
Zaman: 20.000
Yeni Özgür Politika: 10.000
Sabah: 8.000
Milli Gazete: 5.000
Türkiye: 2-3.000
Tüm bu rakamlar toplandığında, 2014 yılı itibariyle Almanya’da yayınlanan ve satılan Türkçe günlük gazetelerin toplam tirajı (neredeyse tümü abone sistemi içinde dağıtılan Zaman gazetesi de dahil), yaklaşık olarak, 75-80 bin olduğu söylenebilir. Bu sayı, Hürriyet gazetesinin tek başına 100 bin sattığı 1990’lara göre büyük bir gerilemeyi işaret etmektedir.
Bunun nedenlerinden çok, sonuçları en çok Hürriyet gazetesini etkilemiştir. Hürriyet gazetesinin yurtdışı yayınlarının redaksiyonu İstanbul’a taşınmış ve Frankfurt’taki bürosu kapatılmıştır. Artık doğrudan günlük gazetelerin kadrolu gazetecileri bulunmamaktadır. Gazetelerin bünyesinde çalışan “Almanya muhabirleri” gazeteciler işsiz kalırken, yerlerini “serbest gazeteciler”, yani yayınlanan haber karşılığı ücret alan gazeteciler almıştır.
Türkçe günlük gazetelerin sayısını azalması, Türkiye’de yayınlanan televizyonların uydu üzerinden izlenebilir olması, internet yayınları hiç tartışmasız gazete satışlarını etkilemiştir. Yine de günlük gazete sayısındaki ve satışındaki azalış, Türkiyeli göçmen toplumunun Türkiye’ye olan ilgisinin azalmasının ve giderek Almanya’yı “yurt” bellemesinin bir sonucu olarak değerlendirilmiştir.
Bir başka değerlendirmeye göre, Türkçe günlük gazetelerin satışlarındaki azalışın ana nedeni, ikinci ve üçüncü kuşağın Türkçesinin yetersizliğidir. Bir başka değerlendirmeye göre de, Türkçe medyanın gerilemesinin en temel nedenlerinden birisi, neredeyse tümüyle Türkiye merkezli ve Türkiye kaynaklı haberler ve yorumlarla dolu olmasıdır.
Almanya’daki Türkçe medya üzerine yapılan bilimsel ve akademik araştırmalar çok yetersiz olduğundan, gerilemenin gerçek nedenleri üzerine herhangi bir bulgu ve tartışma yapılamamaktadır. Söylenenler, her durumda sadece öznel değerlendirmeler olarak kalmaktadır. Örneğin, az okuyan bir toplum olunduğuna ilişkin değerlendirmeler gibi. Ancak Cumhuriyet Hafta gibi, daha çok eğitim görmüş kesimlerin okuduğu bir gazetenin bile kapanmak zorunda kalmış olması, bu değerlendirmeleri bir ölçüde yadsımaktadır.
Öte yandan günlük gazetelerin yanında, aylık olarak yayınlanan ve ücretsiz olarak dağıtılan bölgesel ya da yöresel reklam gazeteleri bulunmaktadır. Kimi durumda bu reklam gazeteleri de Türkçe medya olarak kabul edilmektedir. Ancak bu yayınlar, tümüyle yerel/yöresel işyerlerinin, eğlence mekanlarının vb. reklamlarının yapıldığı, reklam aralarına serpiştirilmiş bazı “bilgilendirme” yazılarının yer aldığı yayınlardır. Bazı istisnalar dışında bu reklam gazetelerinin “medya” olarak değerlendirilmesi olanaksızdır. Bu nedenle “Almanya’daki Türkçe Medya”nın kapsamı içinde yer almamaktadırlar.
Bugün Almanya’daki sekiz günlük gazete ve bazı “euro” eklentili televizyon kanalları (ki haftada birkaç saat yurtdışı haberlerine, röportajlarına yer veren, Türkiye reklamları yerine Avrupa reklamlarını yayınlayan kanallardır) Türkçe medyayı temsil etmektedirler. Ama tek gerçek, Türkçe medyanın ciddi ve ağır bir kriz içinde olduğudur.
Bu krizin boyutları, nedenleri ve olası çözüm yolları ayrıntılı olarak tartışılmadan, değerlendirilmeden bu krizden çıkılamayacağı da görünen bir gerçektir. Bu konuda görev, büyük ölçüde medya çalışanlarına, medya örgütlerine ve biliminsanlarına düşmektedir.
|